CHP demokratik, laik, hukuk devleti anlayışıyla din, dil, ırk ayırmadan her kesimden insanların birlikte bir yaşam kültürü oluşturabilmesi için çaba göstermiştir.

Türkiyedeki tüm siyasi görüş ve düşünceleri, cumhuriyetin kazanımları olarak görmüş, buradaki farklı siyasal anlayışların kendilerini temsil edebilmelerini sağlamak için çok partili sisteme geçmiştir. Bundaki amaç, tek seslilik yerine siyasal ve kültürel çeşitliliklerin ya da farklılıkların kendilerini ifade edebilmelerini sağlayarak cumhuriyeti daha ileri noktaya taşımaktır.

Tanımladığımız gerçeğe rağmen, bugün Türkiye demokratik zenginlikten çok, tek renkli bir siyasal kültüre doğru zorlanmaktadır.

Bu anlayışın ülkenin ilerlemesinde, ulus devletin sürekliliğinin sağlanmasında oldukça olumsuz etkileri olacaktır.

Toplumun herkesimindeki duygu ve düşüncelerin temsil edilmesi noktasında, farklı adaylıklara ya da müşterek adaylıklara sıcak bakabiliriz. Ancak Türkiye'de tek başına muhafazakar siyasal kimliğin temsil noktasında ‘tek seçenek’ haline getirilerek, halkın tercihine sunulmasına taraftar değiliz.

Demokratik zenginliği savunanların, kendi tercihleriyle ortaya çıkardıkları iki muhafazakar adayı toplumun her kesimine demokratik tercih gibi sunmaları, ulus devlet ve demokratik kültür anlayışıyla bağdaşmaz.

Bizler, halkın seçme özgürlüğü adı altında, aynı siyasal anlayışa ve dünya görüşüne sahip adayların siyasi parti yönetimleri tarafından farklı fikir ve düşüncelerdeki seçmenlere dayatılmasına ve bu yolla oy kullanma özgürlüklerininin ellerinden alınmasına karşı çıkıyoruz.

CHP'den tarihsel sorumluluğunu yerine getirmesini bekliyoruz.